14 Ağustos 2009 Cuma

Sümela Manastırı




Merhabalar Sümela Manastırını merak edenler için gezimizin en keyifli durağı Sümela Manastırı...
Neden en keyifli çünkü canım arkadaşım Nurcan'cım da bize eşlik ettide onun için. Kendisine tekrar çok teşekkür ederim.



Sümela Manastırının mimari açısından çok ilgi çekici bir tarafı çok ama oraya ulaşmak için kat ettiğiniz yol boyunca manzara o kadar harika ki o kadar yolu geldiğinize kesinlikle değiyor.
Karadenizin güzelliği bizi öyle mest etti ki aşağıdaki baloncuktaki cümleyi sık sık tekrarladık.
Evet ersimdeki şahıs sevgili eşim olup kendisi gezi boyunca dağlardan aşağıya yuvarlanmak için elinden geleni yaptı. Aşağıdaki fotoğrafta insanları fotoğraf çekinirken bile düşmemek için sıkı sıkı tutundukları kayanın arkasına aşmış kitap okuyor manzaraya karşı...







Resmin sol alt köşesinde ismini gördüğünüz davut adlı sahış tarihi birkişilik değil tam bir tarihi eser katledicisidir. Ve kendisi gibi yüzlercesi daha duvarlardaki eserleri tahrip etmişler.
Burdan ona ve onun gibi arkadaşlara sesleniyorum : kurumamış betona terih atarak tarihe geçme anlayışınızla bir yere varamazsınız arkadaşar yazıktır...













Karadenizden sonra ege bize çok yavan geliyor geçen yıl geçerken hayran olduğum yerlere bugün bir kez daha baktımda yeşil kendini karadenizde bulmuş burdakiler taklidi dedim kendi kendime... O güzellikleri bir kez daha görmeyi nasip etsin rabbim bana ve görmek isteyen herkese :)
Bu arada dişim çok rahatsız çok zor yemek yiyorum bu yazımı okuyan herkesten dua istiyorum :(

0 yorum: