27 Mart 2009 Cuma

KEŞKEK





Biz küçükken annem keşkek pişirdimi çok sevinirdik kardeşimle çok net hafızamda kalmış.
Annem keşkeği kemikli etten yapardı ve salçasını içine katardı. Yukardaki tarif Müberra Annemlerin(kayın validem) yaptığı tarzda Amasya-Merzifon usulü yani kurban bayramların da sabahları mutlaka sofrada bulunması gereken bir yemek aslında ekmek fırınlarında ve toprak kaplarda yapılanı makbul ama bizde nerde o imkanlar bizim ki düdüklü tencerede :


MALZEMELER:

1 çorba kasesi döğme buğdayı bir gece önceden ıslatıyoruz(benim gibi son dk karar verdiyseniz kaynayan suda 1 saat ıslatın)
250 gr kuşbaşı et
4 kase su (1 kase buğdaya )
yeteri kadar tuz
1 y.k. tereyağı


YAPILIŞI: Etleri kısık ateşte renkleri dönene kadar kavuruyoruz içine suyunu süzdüğümüz buğdayı 4 kase suyu, yağı ve tuzu ekleyip yine kısık ateşte 30 dk kadar düdüklü tencere de pişiriyoruz. (benim düdüklü tencerem tefal clipso herşeyi çok hızlı pişiriyor dolayısıyla normal düdüklü tencerede pişmesi daha uzun sürebilir arada kontrol etmek lazım) Kapağını açınca 1 tahta kaşık yardımıyla etleri ve buğdayı ezerek karıştırıyoruz zaten etler lif lif ayrılır duruma gelmiş oluyo.
Üzerine tereyağı ve salçayla sos hazırlayıp serviz yapıyoruz. İlk defa denedim ama ben çok severek yedim tavsiye ediyorum kış için güzel bi alternatif...

23 Mart 2009 Pazartesi

FIRINDA GARNİTÜRLÜ TAVUK


Yemeğimizin fotoğrafı yarım çekildi çünkü bu kadarını ancak kurtarabildim fotograf çekmek için:)
Çok kolay ve pratik bi tarif paylaştığı için Şahsiye ablama teşekkür ediyorum..

Malzemeler:

1 şişe karışık garnitür
2 parça tavuk göğsü (haşlanmış didilmiş)
1 kase yoğurt
2 yumurta
4 y.k. un
2 kaşık tereyağı veya margarin
tuz, pul biber, karabiber
üzerini kapatacak kadar kaşar peyniri rendesi

Yapılışı:
Garnitürü yıkayıp süzüyoruz tavukları garnitürü ve kaşar hariç diğer malzemeleri geniş bi kapta karıştırıyoruz(yağı eriterek katmak lazım). Bu karışımı fırın kabına boşaltıp 180 derecede 15 dk kadar pişiriyoruz .

Sonra üzerini kaşar rendesi ile kaplayıp kaşarlar hafif kızarana kadar fırınlıyoruz. Servise hazır. Çok güzel bi yemek ama akşam akşam ben biraz fazla kaçırdım ağır geldi.

Yemeklerin yanında garnitür olarak da sunulabilecek çok besleyici bir yemek tavsiye ederim.


22 Mart 2009 Pazar

DAMLA ÇİKOLATALI ISPANAKLI KEK






Normalde yani tarife uygun ölçüde ıspanak kullanıldığında kekin rengi daha yeşil oluyor ama benim ıspanaklarım az geldi birazcık yeniden yapınca daha yeşil fotosunu eklerim inş.

Malzemeler:

3 yumurta
1 s.b. şeker
1 demet ıspanak
1 fincan sıvı yağ
1,5 s.b. un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya


Yapılışı:
1 fincan yağ ile 1 demet ıspanağı blendırda püre haline getiriyoruz (yağla karışmış ölçü yaklaşık 1 s.b. olsa yeterli)

3 yumurta ile bir fiske tuzu köpürene kadar çırpıyoruz.İçine şekeri katıp çırpmaya devam ediyoruz.

Püre haline getirdiğimiz ıspanaklarıda atıp karıştırıyoruz. Un, vanilya ,ve kabartma tozunu ayrı bir kapta harmanlayıp harca ekliyoruz.İyice karıştırıp yağlanmış kalıba döküyoruz.
Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında pişiriyoruz.

Ben herşeye mümkün olsa damla çikolata katsam dayanamadım buna da kattım sizde benim gibi iseniz yarım s.b. damla çikolata yeterli ;)

20 Mart 2009 Cuma

NAMAZ..


Cumanız mübarek olsun. Namazı tabii ki ibadet amacıyla kılıyoruz ama rabbimin herşeyi çok hikmetli ve sebepsiz yaratmadığını aşağıdaki yazıyı okuyunca bir kez daha idrak ettim ve sizlerle paylaşmak istedim. Bu hareketlerin sağlığımız açısından zararlı olduğu durumlarda var tabii ki özellikle ilerleyen yaşlarda onlar için de çözümler sunulmuş(Hasta oldukları için namazın bazı kısımlarını yapamayan müslümanlar Peygamberimize (s.a.) ne yapacakların sormuşlar ve "ayakta duramayanların oturarak, oturamayanların yatarak, rükû ve secde yapamayanların îmâ (işaret ederek, mesela başların öne eğerek) namaz kılabileceklerini, Allah'ın kullarını, güçlerinin yetmediği bir şeyle yükümlü kılmadığını" öğrenmişlerdir), kısacası herşey düşünülmüş :) herkese hayırlı cumalar arkadaşlar. Resimde ki çocuğun gözünde ki saflık ve içtenlikte bir ömür yaşamak nasip etsin rabbim.


Müslüman, beş vakit namazı, Allah Teala emrettiği için kılar. Cenabı Hakkın
her emrinde bir çok hikmetler vardır. Namaz kılarken yapılması emredilen her hareketin, hem bedene hem de ruha sağladığı faydalar vardır.
Namazın sağlığımız üzerindeki faydalarından bazıları şunlardır:

1. Namazda yapılan hareketler hafif olduğundan kalbi yormaz.
Ve Günün değişik saatlerinde kılındığı için insanı devamlı zinde ve dinç tutar.

2. Namaz sebebiyle başını günde seksen defa yer koyan bir kimsenin beynine ritmik olarak kan fazla ulaşır. Bu yüzden beyin hücreleri yeterince beslendiğinden, Namaz kılanlarda hafıza ve şahsiyet bozukluklarına daha az rastlanır. Bu insanlar daha sağlıklı bir ömür geçirirler.
Bu gün tıpta "demans senil" bunama hastalığına uğramazlar.

3. Namaz kılanların gözleri, muntazam olarak eğilip doğrulmaktan dolayı, daha kuvvetli kan deveranına malik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvını devamlı değişmesi temin edilmiş olur. Gözü "Katarakt" veya "Karasu" hastalığından korur.

4. Namaz kılmaktaki izometrik hareketler, midedeki gıdaların karışmasına, safranın kolay akmasına ve dolayısıyla safra kesesinde birikinti yapmamasına, pankreastaki enzimlerin kolay boşalmasına yardımcı olacağı gibi, kabızlığın giderilmesinde de rolü büyüktür. Böbreğin ve idrar yollarının iyice çalkalanmasından, börekte taş oluşumunun önlenmesinde ve mesanenin boşalmasına da yardımcı olur.

5. Beş vakitte kılınan namazdaki ritmik hareketler, günlük hayatta çalıştırılamayan
adale ve eklemleri çalıştırarak artoz ve kireçlenme gibi eklem hastalıklarını ve adale tutulmalarını önler.

6. Vücut sağlığı için temizlik muhakkak lazımdır. Abdest ve gusül hem maddi hem de manevi bir temizliktir. İşte namaz temizliğin ta kendisidir. Zira hem bedeni hem de ruhi temizlik olmada namaz olmaz. Abdest ve gusül, bedeni temizliği sağlar. Namaz ibadeti insanı ruhen ve bedenen temizlemiş dinlendirmiş olur.

7. Koruyucu hekimlikte belirli zamanlarda yapılan beden hareketleri çok mühimdir. Namaz vakitleri, kan dolaşımını tazelemek ve teneffüsü canlandırmak için en uygun vakitlerdir.

8. Uykuyu tanzim eden en önemli unsur namazdır. Hata vücutta biriken statik elektriklenme, secde yapmakla topraklama yapmış olur yani statik elektrik boşalır. Böylece vücut tekrar zindeliğe kavuşur. (Hasan Yavaş, Namaz Kitabı, s. 134)

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayınları

19 Mart 2009 Perşembe

KIYMALI SEMİZOTU


Semiz otunu yazın zeytin yağlı yada salatalarda çok severek yeriz. Bahçeli bir evde büyüdüğüm için benim için salata bahçeden toplanan tazecik yeşillikler demekti...

Şu sıralar büyükşehirde yaşadığımız için şimdilerde çok meşur (bi o kadarda pahalı) organik ürünler bana çok ilginç geliyor.

Gelelim tarifimize bu semiz otlarını tamamen organik bir üzüm bağından Alaşehirdeki bir tanıdığımızın bahçesinden toplamıştık. Bayramda gelen etlerle kendisi buzluğun bir köşesinde unutulmuş. Ben semiz otlarını ayıklayıp yıkadıktan sonra domatesle çok az kavurup buzlukta saklamıştım. Vakitlice çıkarıp çözdürdüm.

150-200 gr kadar kıymayı kavurup ince doğranmış soğanlarla birlikte kavurmaya devam ettim.

İçine 1 yemek kaşığı kadar domates salçası ve yarım çay bardağı zeytin yağı katıp biraz daha kavurdum. Çözdürdüğüm semiz otu domates çiftini bu karışıma ekledim. Yarım su bardağı pirinç ekleyip, tuzunu ve ihtiyaç varsa suyunu ayarlayıp orta ateşte pişirdim.

Sarımsaklı yoğurt ile servis yaptım yiyenler beğendi... :)

16 Mart 2009 Pazartesi

TUTMAÇ ÇORBASI





Bu çorba benim çok sevdiğim ve okuldan ne zaman yorgun, sinirli dönsem canım bişeyler hazırlamak istemediğinde ilk aklıma gelen yemektir hem çok severek içerim hemde içerken annecimi hatırlarım... İçindeki erişteleri annem hazırlar ve her sene bana da ayırır. Reklamlarda var ya anne eli değmiş gibi diyo bu çorbada benim için öyle :)

Malzemeler:
1 s.b. kare kesilmiş erişte (yoksa uzun ince olanlardan kırıpta kullanabilirsiniz)
yarım paket tavuk bulyon
4 s.b. sıcak su
2 s.b. yoğurt
1 ç.k. köndar yada nane
1 ç.k. pulbiber
4-5- kaşık zeytin yağı


Hazırlanışı:
Eriştelerle suyu ve bulyonu bir tencerede erişteler pişene kadar kaynatıyoruz. onlar kaynarken yoğurdu derin bir kasenin içinde çırpıyoruz. Çırpılan yoğurdun içine kaynayan çorbanın suyundan 1 s.b. kadar katıp ılınmasını sağlıyoruz. erişteler pişince altını kapatıl ilk sıcaklığı geçince karıştırarak yoğurdunu ekliyoruz.(burası çok önemli benim gibi çok acıkmışsanız acele edip yoğurdu kestirebilirsiniz)
Bir tavada zeytin yağında köndar(yada nane) ile pul biberi çok az yakıyoruz ve tenceredeki çorbamıza ekliyoruz.(o sese bayılıyorum) Çorbamız servise hazırdır afiyetler olsun...
Bu arada köndar dediğimiz annemlerin yöresel adıyla kullandıkları bir baharat gerçek adı nedir bilmiyorum ama bu çorbaya ayrı bir lezzet katıyor. Bir tür kekik olabilir.

14 Mart 2009 Cumartesi

HAVUÇLU KEK



Bu tarif sevgili Nuray hocamın bir tarifi bana ikram ettiğinde çok beğenmiştim. Çok hafif ve oldukça pratik bir kek....


Malzemeler:

1 s.b. toz şeker
1 tane büyük boy havuç rendesi
1 kahve fincanı ceviz
1 kahve fincanı sıvı yağ
2 yumurta (ben 3 kullandım)
1 ç. k. kakao
1 ç.k. tarçın
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1,5 s.b. un
1 limon kabuğu rendesi

yapılışı:
İlk olarak yumurtayla şekeri beyazlaşana kadar çırpıyoruz, bu karışıma cevizi, havucu, limon kabuğunu ve yağı ekleyip tekrar çırpıyoruz. Son olarak toz malzemeleri yani kakao, tarçın, vanilya, kabartma tozu ve unu ekleyip çırpıyoruz.

Karışımı yağlanmış kalıba veya tepsiye aktarıp 170 derecede 40 dk kapağını açmadan pişiriyoruz...

Bu ölçülerden yaklaşık 6 kişilik bir kek çıkıyor ölçüleri çift kullanarak daha fazla misafir ağırlayabilirsiniz. Yağ miktarı çok az ve oldukça lezzetli bir kek deneyenlere afiyet olsun.

11 Mart 2009 Çarşamba

MISIR UNLU HAMSİ



Bu kadar tatlı tarifinden sonra ''bu evde hiç yemek pişmiyor mu?'' eleştirilerine maruz kalmadan yazayım dedim işte mısır unlu hamsi huzurlarınızda :

Malzemeler:

hamsi miktarını isteğinize göre ayarlayabilirsiniz
bu durumda hamsilere yatacak kadar mısır unu bulmanız gerek
bu hamsileri kızartacak kadar yağ...
ve tabii ki tuz malzemeler bu kadar:)

Yapılışı: Pişirmeye geçmeden hatırlatayım hamsileri ayıklamak gerek ben hiç ayıklamadım ama hep bi ayıklayan bulundu (ALLAH onlardan razı olsun AMİN)

Önce yayvan bir tabağa mısır unu koyuyoruz sonra hafif tuzladığımız hamsileri bu una önlü arkalı sağlı sollu buluyoruz. Teflon tavaya biraz sıvı yağ akıtıp kızdırıp altını kapatıyoruz hamsileri tavaya güzelce diziyoruz. Dizme işlemi bitince tavanın altını açıp çıtır çıtır olana kadar kızartıyoruz. Kızaran yüzü üste alıp diğer yüzüde kızartıyoruz.Güzel bi salatada yapın bu arada nefis... afiyet olsun:)

6 Mart 2009 Cuma

ÇİKOLATALI PARFE






Malzemeler:

1s.b. süt
1 paket kremşanti
1+1/3 paket kakaolu pötibör bisküvi
1 s.b. ceviz
1 ç.b. damla çikolata


Hazırlanışı:
Kremşantiyi 1 s.b. süt ile hazırlıyoruz. İçine bisküvileri mümkün olduğu kadar küçük kırarak ekleyip karıştırıyoruz. Bu karışıma elde minik minik kırılmış cevizleri ve damla çikolatayı katıp karıştırıyoruz. Karışımı içine streç film veya poşet serilmiş kalıba döküp şekil veriyoruz. 12 saat kadar dolapta bekletip çikolata sosuyla servis yapıyoruz... Günlerde çok istenen bir tarif bekleyen arkadaşlara duyrulur...

5 Mart 2009 Perşembe

ETİMEK TATLISI


Malzemeler:


2 s.b. şeker
2 s.b. su
1 paket tuzsuz etimek
1 paket kremşanti
1 s.b. süt
muhallebi için:
4 s.b. süt
1 ç.b. şeker
2 ç.b. un
1 paket vanilya

Hazırlanışı:
2 s.b. şekeri kısık ateşte hiç su koymadan kahverengileşene kadar kavuruyoruz. Üzerine 2 s.b. su ilave edip şekerler tamamen eriyene kadar kaynatıyoruz.Bu arada etimeklerimizi uygun bi tepsiye yada borcama diziyoruz servis açısından borcam daha şık oluyor. Etimeklerin üzerine hazırladığımız şerbeti gezdirip dinlenmeye bırakıyoruz.

Muhallebi için süt, şeker ve unu bir tencerede karıştırarak muhallebi kıvamına galene kadar pişiriyoruz. Altını kapatınca içine vanilyamızı katıp soğuyunca etimeklerin üzerine döküyoruz. 1 s.b. sütle krem şantiyi hazırlayıp soğumuş tatlının üzerini kaplıyoruz. Üzerini hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz. Bir gece dinlenirse daha lezzetli oluyor ama 1-2 saat dinlendirilip servis yapılabilir.
Afiyet olsun efenim...:)

3 Mart 2009 Salı

FIRIN SÜTLAÇ


Malzemeler:

1 kahve fincanı pirinç(yarım su bardağından biraz az)
1 s.b. su
5 s.b. süt
1.5 s.b. şeker
2 y.k. nişasta
1 paket vanilya
1 yumurta


Yapılışı:Pirinçleri 1 su bardağı suda haşlıyoruz. Suyunu çekince içine sütü şekeri vanilyayı
ekleyip pişirmeye devam ediyoruz pirinçler iyice yumuşayınca nişastayı 3-4 kaşık soğuk suda eritip pişen karışıma ekliyoruz. 4-5 dk. da bu şekilde pişiriyoruz.

Yumurtayı ayrı bir kapta çırpıp içine 1 kepçe sütlaç ekliyoruz iyice karıştırdıktan sonra bu karışımıda sütlaca ekleyip bi taşım kaynatıyoruz ve ateşten alıp fırın kaplarına paylaştırıyoruz.
Tepsiye dizdiğimiz sütlaçları fırına yerleştiriyoruz tepsinin içine 1 parmak yüksekliğine gelene kadar su ekliyoruz. Fırının üst kısmında 200 derecede üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.

Soğuyunca servise hazırdır efendim afiyetler olsun...




LY.